P/İS KOKUYOR BU ŞEHİR
Lambaları sökülmüş ağaçların,
Çürümüş yaprakları
Geceye matem tutan yarasaların
Kesilmiş bacakları
Pusu kurmuş güneş ayla yıldıza
Rengi atmış pencerede baykuşların
Kimdir nedir bilinmez sırtındaki kamburu
P/is kokuyor şehir kustuklarımla birlikte
Sen güneşi kıskandıran çocuk
Yokluğunda kaybolan zamanı ver ellerime
Tango yapıyor arabalar yollarda
Bisikletli bir çocuk uzatıyor masum gülüşlerini
Al ki, uçmasın sevgi kelebekleri,
Masumiyeti,
Hürriyeti
Bir türkü tutturmuşum eski zamandan kalma
Eşlik ediyor bir süre bana şimşekler
Ve gök gürültüsüyle
Yıkılıyor, dağılıyor kurulan hayaller
Kalabalık bir şehirde
p/is koktu kumarhaneler
Kepengini kapattım gözlerimin
Çitiledim ellerimi pis kokmasınlar diye
Kundakladım gülüşlerimi bir süreliğine
P/is kokuyor bu şehir tüm gürültüsüyle
Bir piyanist oturmuş notalarını yapıştırır kaldırımlara
Tinerci ise içine çeker korkularını
Kalabalıklar arasında bir bebeğin hıçkırıkları
Dayanılmaz olur artık dünyaya kustukları
Susun artık duymuyorum,
Yıldızların ayla çarpışmasını
Duymuyorum şehrin cıvıltısız kuşlarını
P/is kokuyor bu şehir Aralık/larda
İlmik ilmik örülmüş sevgi kapıda…
21/12/2011